Yatağımın başucuna koydum
Özenle katladığım umutlarımı
Bir bayram
Bir bayram gelecek diyordum
Avuç avuç şekerlerle
Çocukların özgür sesinde
Ve bayram sabahı
Kanadı umutlarım on yerinden
Oluk oluk aktı
Uzatılan şekerlere karıştı
“Çocuklar öldürülmesin
Şeker de yiyebilsinler” diye
Gerçekten bayram olana kadar
Başladım
Temiz şekerler biriktirmeye
Bundan sonra;
Gazze’deki her çocuk için açılmamış bir şeker koyuyorum cebime
Soma’daki çocuklar için tadı kaçmış şekerler çıkartıyorum öbür cebimden
Irak’ta silahını bırakan çocuklara vermek için şeker biriktiriyorum, poşet poşet
Suriye’den kaçan çocuklar için özel şekerler alıyorum, inanç ve umut dolu
Afrika’daki çocuklar için şeker lüks, onların yerine bir bardak su içiyorum
“Afrika hariç değil”
Aliağa’daki çocuklara dağıtmak için tatlı şekerler alıyorum
Fazla fazla
İki yıl sonra hiç bulamayacakmış gibi
Ya da
Bulacak ama kanser ilacını içtikten sonra doktor izniyle yiyecekmiş gibi
İzmit’teki yedi yılda yirmi bin kişi gibi
Sonra ayıp olmasın diye bayrama
Bir şeker yiyorum
Foça’da, Dikili’de, Çandarlı’da
-Güneşlenen arkadaşlarım ve tanımadığım insanlar için-
Ağzımı ekşitiyor
Zorla yutuyorum
Düşünüyorum
Bir şeyler yapmak için
Bu kadar yere nasıl yetişebilirim diye
Sonra
Sessizliğim öldürüyor insanları
Horozgediği’nde