Aliağa Çevre Platformu (ALÇEP) turizm haftası nedeniyle düzenlemiş olduğu Kyme Antik Kenti gezisinden sonra yaptığı basın açıklamasında şu cümlelere yer verdi:
"Değerli Basın Emekçileri ve Kamuoyuna;
Yurt genelinde Turizm haftasının kutlandığı 15-22 Nisan tarihleri arasında Aliağa Çevre Platformu olarak kültür mirasımız Kyme Antik Kenti ören yerini görmek ve dikkat çekmek istedik.
Ören yerini dolaşırken kent kalıntıları hakkında bizleri bilgilendiren Arkeolog Sayın Kıray Kıroğlu’na platformumuz ve tüm katılımcılar adına teşekkür ediyoruz.
Kyme Antik Kentiyle ilgili; konunun uzmanı profesörlerimiz , Batı Anadolu’daki en eski yerleşim yeri olarak 3 bin yıllık bir geçmişi olduğunu ifade ediyorlar. Prof. Dr. Ömer Özyiğit’in açıklamalarında; çıkan buluntulardan tarihinin Yontma Taş Çağı’na kadar gittiğini ifade ettiği Kyme Antik kenti, 12 kentten oluşan Ailos Birliği / ülkesinin en büyük antik kentidir. Kyme’nin geniş bir alana yayılan 1. Derece sit koruması, zaman içerisinde düzlükte kalan ve sanayi kuruluşu yapılmaya ya da tesisleri genişletmeye elverişli alanların 1. Dereceden 2. ve 3. Dereceye düşürüldüğü yine konunun uzmanlarınca dikkat çekilen bir nokta. Antik Kent, Nemrut Limanını gören tepeden limana kadar olan kısma ( şu an bulunduğumuz alan) sıkıştırılmıştır. Koruma derecesinin düşürülmesinin hangi bilimsel ölçütlere göre alındığı bilinmiyor!!!
Değerli Basın Emekçileri ve ALÇEP Gönüllüleri;
Kyme Antik Kentinin ilk kazılarının 1925 yılında Çekler tarafından gerçekleştirildiği ve çıkartılan eserlerin de Prag’a götürüldüğü, Ord. Prof. Sebastiane Laguno tarafından ifade edilmiştir.
1925 den sonraki yıllarda ise Ekrem Akungal 1950, Baki Ögün 1952, Hasan Tahsin Uçankuş 1979, Vedat İdil ve Orhan Bingöl 1981-1983 yıllarında kazı çalışmaları yapmışlardır.
1985-2007 yılları arasında ( 22 yıl ) İtalyan kazı heyeti Ord. Prof Sebastiane Lagona tarafından yönetilmiş, 2008 den günümüze kadarsa yine aynı heyet tarafından Lagona’nın öğrencisi olan Antonio La Marca başkanlığında çalışmalar yürütülmektedir. Kazılarda çıkan buluntular İzmir Arkeoloji ve İstanbul Arkeoloji Müzesindedir.
Kazı çalışmalarında M.S. II. Y.y. da Kyme’lilerin bastırdıkları sikkeler üzerinde Ephesos Artemisi’ne benzeyen bir Anadolu tanrıçası kabartması, tunç atlet heykeli ve Artemis başı en önemli buluntular arasındadır.
Sadece 2010 yılında 16 kazıda uzmanlarca çoğu altından yapılmış küpe, kolye, yüzük, elbise süsü gibi paha biçilmez takılar, pişmiş toprak testiler, anforalar, toprak heykelcikler ile antik çağların sosyal ve ekonomik hayatını yansıtan çeşitli malzemelerden oluşan 779 eser bulunarak, müzenin envanterine girdiği İzmir Arkeoloji Müzesi Müdürü tarafından açıklanmıştır.
İlçemizde, Kyme Antik Kentinden çıkarılan eserlerin sergilenmesi amaçlı 1997 yılında yapımına başlanan ancak kaba inşaatından sonra bir türlü bitirilemeyen ve aradan geçen 17 yıla rağmen denize nazır atıl vaziyetteki müze binamızın acilen tamamlanması gerekiyor. İstanbul Arkeoloji Müzesinde, İzmir Arkeoloji Müzesinde ve ilk kazılardaki buluntuların götürüldüğü ifade edilen Prag’daki tarihi ve kültürel mirasımızın; ait olduğu yerde, Aliağa Müzesinde sergilenmesi gerektiği açıktır. Bu müzenin tamamlanmaması ve dolayısıyla antik kentten çıkan eserlerin müzemizde sergilenmemesi Aliağa için birçok açıdan önemli kayıplar oluşturmaktadır.
Sonuç olarak; bu mirasımıza sahip çıkmak adına, kazı çalışmalarına gereken önemin verilerek, hızlandırılması; müzemizin tamamlanması ve Kyme Antik Kenti’nin Kültür ve Turizm Bakanlığı Antik Kentler listesinde yer alması için başta Kültür ve Turizm Bakanlığı olmak üzere tüm yetkilileri göreve davet ediyor ve bunu takipçisi olacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz. "
ALİAĞA ÇEVRE PLATFORMU
YORUMLAR